Odunpazarı İçin Hep Birlikte Daha İleriye

Odunpazarı Birlikte Güzel

Güçlü Lider, Çalışkan Başkan

Kazım Kurt: “8 Mart sorunların aşılmasında kutlama değil, mücadele günüdür”

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Mesajında 8 Mart’ın, Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan edilmesinin üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçtiğine dikkat çeken Başkan Kurt, ancak dünyanın dört bir yanında, kadına yönelik her türlü şiddet, haksız ve hukuksuz uygulamalar ve çalışma hayatındaki ayrımcılığın hala devam ettiğini vurguladı.

“1857 de eşit işe eşit ücret ve 8 saat çalışma saati isteyen ve bu mücadelede yaşamını yitiren 129 kadının mücadelelerin anısına Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak atfedilen 8 Mart'ı kadınlar, iki yüz yıldır süren eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki kazanımların her gün biraz daha tasfiye edildiği, bunları korumak ve yeni haklar elde etmek için sürekli sesini yükseltmek zorunda kaldıkları bir siyasi iklimde karşılıyor” diyen Başkan Kurt, mesajına şu sözlerle devam etti: “Kadınlar, bu 8 Mart'ı bir yanda pandeminin ağır etkileri, bir yandan her yeri saran şiddet sarmalı, diğer yanda da iyice derinleşen ekonomik krizin etkileri altında karşılıyor. Evde, işte, sokakta yaşanılan şiddet devam etti. Her gün en az bir kadın katledildi. Pandemide halka gerekli olanakları sağlamadan "Evde kal" çağrısı yapan hükümet, evlerde şiddetle karşı karşıya kalan kadınlar için hiçbir şey yapmadı. Kadınlar; ayrılma veya boşanma isteği bahane gösterilerek, evlenme teklifini kabul etmediği gerekçesiyle öldürüldü. Kadınlar, evli oldukları veya beraber oldukları erkekler; eskiden evli oldukları ya da beraber oldukları erkekler; akrabalık ilişkileriyle bağlı oldukları erkekler; yakınları, tanıdıkları erkekler tarafından her gün yeniden yeniden öldürüldü. Hayatta kalan kadınlar ise yok edilmek istenen hakları ya da omuzlarına yüklenmek istenen yüklerle öldürülmek isteniyor. Hükümet, kadınlara hukuki koruma sağlayan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Yasasını hedefe koydu. Geçmişte kadınların tepkileriyle geri çekilen, tecavüz edenle evlendirerek tecavüz edeni "affetmeyi" amaçlayan yasa her fırsatta dillendirildi.

Demokrasi, özgürlük, eşitlik, barış isteyen kadınların seslerini boğmak hiçbir zaman mümkün olamamıştır, olamayacaktır da. Hükümetin kadını yok eden ve yok sayan politikaları kadınları susturamadı. Kadınlar, "Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz" demeye devam etti. Kadınlar, iş yerinde, sokakta, mahallede yan yana gelinen her yerde bir araya gelecektir ve daha yaşanılır bir dünya için sahip oldukları gücü açığa çıkaracaktır. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, pek çok hakkı kanunlara dayandırarak veren ve bu konuda dünyanın pek çok gelişmiş ülkesine de ilham kaynağı olan Atatürk'ün izinde: ‘Hiçbir kadını hor görmeden, ötekileştirmeden, dini, dili, ırkı, inancı ne olursa olsun başımıza taç edeceğiz. Kadına şiddeti ve cinsiyet ayrımcılığını ayaklarımızın altına alarak aydınlık yarınlara birlikte yürüyeceğiz.'Unutulmamalıdır ki; 8 Mart, tüm bu sorunların aşılmasında kutlama değil, mücadele günüdür. 8 Mart’ın tüm dünya kadınlarına eşit haklar ve özgürlükler getirmesi dileğiyle. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nüzü kutluyor, hepinize saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum.”