Odunpazarı Kent Konseyi Tiyatro Çalışma Gurubu ve Kadın Meclisleri, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u ziyaret etti. Kadına yönelik şiddetin konuşulduğu ziyarette, kadınlar Başkan Kurt’a kadına yönelik şiddete karşı yaptığı çalışmalar için teşekkür etti. Başkan Kurt ise yaptığı konuşmada İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun bir an önce uygulanması gerektiğini söyledi. Kadınlar, Başkan Kurt’ta “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” yazılı mor maske hediye etti.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kadınlarla biraya gelmeye devam ediyor. Başkan Kurt, son olarak Odunpazarı Kent Konseyi Tiyatro Çalışma Grubu ve Kadın Meclisleri ile buluştu. Odunpazarı Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen ziyarete, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru da eşlik etti.

Ziyarette, pandemi döneminde yaşanan sorunlar, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve kadınların iş alanında karşılaştıkları sorunlar konuşuldu. Başkan Kurt’u ziyarete gelen kadınlar arasından Odunpazarı Kadın Meclisi gönüllüsü ve şiddet mağduru Öznur Sazlar da yer aldı. 2017 yılında eski eşi tarafından 15 yerinden bıçaklanan Sazlar, şiddet mağduru kadınların yaşadıklarını anlattı. Kadınlar, kadına yönelik şiddete karşı yaptığı çalışmalar, özellikle de Ceren Özdemir ve Tuğba Arslan’ın isimlerinin Gençlik ve Halk Merkezine verilerek, şiddet ile ilgili farkındalık yarattıkları için Başkan Kurt’a teşekkür etti. 

8 MART FARKINDALIK YARATMA VE MÜCADELE GÜNÜ

Kadın Meclisleri ve Tiyatro Çalışma Grubunun şimdiye kadar pek çok konuda farkındalık yaratacak hamleler yaptığını belirten Başkan Kurt, kadınları tebrik etti. Konuşmasında 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesinin uygulanması ile ilgili vurgu yapan Başkan Kurt, 8 Mart

Dünya Emekçi kadınlar günün bir kutlama günü olmadığına dikkat çekti. 8 Mart’ın farkındalık yaratma, mücadele günü olması gerektiğini kaydeden Başkan Kurt, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Türkiye’de pek çok aydın kadınımız bu konuda ciddi mücadele ediyor. Ben onları kutluyorum, destekliyorum. Kadın, erkek eşitliğini sonuna kadar savunuyorum. Her ortamda da herkesin savunması gerektiğini vurguluyorum. Buna hangi gerekçe ile olursa olsun karşı çıkılmamalıdır. İstanbul Sözleşmesi bir yasa, yasa uygulanmak için vardır. Bir devlet, bir parlamento yasa yapmış ise, ben bu alanı bu yasaya göre düzenleyeceğim demektir. Ne yazık ki Türkiye’de son 19 yılda on binlerce kadınımız öldürülmüş, katledilmiş. Bunun tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. Çağdaş dünya ülkeleri ile aynı koşullarda yan yana olmamız gerekiyor ise onların kabul ettiği kurallara da uymamız gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi de böyle bir sözleşme. Devlet diyor ki, ben kadın erkek eşitliğine uyacağım diyor. Sözleşmeyi imzaladıktan sonra böyle bir taahhütte bulunuyor ve bu konudaki olumsuzlukları da gidereceğim diyor. Ve o doğrultu da bir yasa yapmış. Anayasamıza göre uluslararası sözleşmelerde insan hakları ile ilgili olan bölümler, bizim parlamentodan geçtiği takdirde anayasamızdan daha önde gelir. Yani bunların değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Bunların ortadan kaldırılması dahi tartışılamaz.

DİZİNİ KIRSIN OTURSUN, ANLAYIŞINI KABUL ETMİYORUM

Ne yazık ki Türkiye’de iktidar tarafından kendi getirdiği, kendi İstanbul sözleşmesi tartışılır oldu. Yanlış mı yaptınız? Yoksa hep yanlış mı yapıyorsunuz? Şimdi neden değişmek istiyorsunuz? Ben hep şunu sorgularım; kim bir kadının eşi ya da bir yakını tarafından dövülmesine memnun olur. Hangi zihniyet, mantık, akıldır? Dizini kırsın otursun, anlayışını kabul etmiyorum. Böyle bir anlayışın doğru olmadığını, reddedilmesi gerektiğini hepimiz söylemeliyiz. Hele hele yasalarda kravat taktı, önünü ilikledi, pişman oldu gibi sözlerle cezanın hafifletilmeye çalışılması da hiç doğru değil. Ama bu konuda en büyük sorumluluğun da kadınlar da olduğunu ve kadınların da bunun bilince olması gerektiğini 8 Mart’ta altını çizerek, büyük harflerle anlatmak lazım. Herkesin de buna uymasını istemek lazım. Mücadelenize devam edin. Bu, erkeklere bırakılacak mücadele değildir. Atatürk’ün 100 sene önce kadınlara Dünyanın bütün ülkelerinden daha önce vermiş olduğu hakların kıymetini bilin. Atatürk’e saldırmakla aslında sizin temel haklarınıza saldırdıklarını bilin ve Atatürk’e sahip çıkın.”

Kadınlar, konuşmaların ardından Başkan Kurt’ta “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” yazılı mor maske hediye etti.