Odunpazarı Belediyesi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Derneği öncülüğünde; Eskişehir Alevi Dernekleri Platformu, siyasi partiler, emek ve demokrasi güçleriyle birlikte 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta katledilen 33 aydın ve sanatçıyı anmak için bir dizi etkinlik düzenledi. “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek!” sloganı ile gerçekleştirilen anma etkinlikleri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (Cemevi) bahçesinde gerçekleşen basın açıklaması ve yürüyüş ile başladı. Ardından da Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde “30’uncu Yılında Sivas” konulu bir konferans düzenlendi.

Konferans öncesinde de Hasan Polatkan Kültür Merkezi fuayen alanında Fotoğraf Sanatçısı ve Sivas Katliamı tanığı Mehmet Özer’in Sivas Katliamına ilişkin fotoğraflarının yer aldığı “2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Fotoğraf Sergisi” yapıldı. Sivas Katliamında babası Halk Ozanı Nesimi Çimen’i kaybeden sanatçı Mazlum Çimen ve Munzur Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yalçın Çakmak’ın konuşmacı olduğu 30’uncu Yılında Sivas Konferansının moderatörlüğünü, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ali Ulu üstlendi. Konferansa Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği Başkanı Mahsuni Ilgın, Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Erkan Bektaş ile çok sayıda Eskişehirli katıldı. 

SİVAS MADIMAK’TA KATLEDİLEN AYDINLARIN IŞIĞI IŞIĞIMIZDIR

Konferans Çağla Güneş’in dinletisi ile başladı. Ardından da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği Başkanı Mahsuni Ilgın açılış konuşmasını yaptı. Sivas Katliamını unutturmayacaklarının altını çizen Ilgın, “30’uncu yılında Sivas Madımak’ta katledilen aydınların ışığı ışığımızdır ve o acı gün de aklımızda, gözlerimizin önündedir” dedi.  Ilgın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Alevi toplumuna sahip çıkacak, yaşadıkları sorunların ve haksızlıkların yurttaşlık temelinde ele alınması için mücadele edeceğiz. Bu hak mücadelemizde, aydın, ilerici, devrimci ve emekçi kardeşlerimizin bizimle birlikte olduğuna gönülden inanıyoruz. 30 yıl önce halkların kardeşliğine, eşitliğe yapılan bu saldırıyı nefretle kınıyor; yakılarak katledilen 35 canımızı saygı ve Pir Sultan’ın adalete olan bağlılığı ile selamlıyorum.” 

SİVAS’IN KATİLLERİNİN BULAMAMAK BİZİM İÇİN UTANÇ VESİLESİ
Konferansta konuşan Başkan Kurt, Sivas Katliamının üzerinden 30 yıl geçtiğine dikkat çekti. 30 yıl içerisinde Sivas’ın katillerinin bulamamanın utanç vesilesi olduğunu belirten Başkan Kurt, “Namus borcumuzu ödeyemedik. Bu kompleks ile geziyor, toplumun karşısına çıkıyoruz. Ama Sivas Katliamının unutturulmaması için de mücadele vermek zorundayız. Ben, şimdiye kadar gerçekleştirilen tüm çalışmalardaki samimiyeti arıyorum. Eğer, gerçekten samimice Sivas Katliamının neden ve sonuçlarını değerlendirebilseydik, bugün Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Ne yazık ki Sivas’ın katilleri, şuan iktidarda. Bu bizim için gerçekten bir utanç vesilesi. O dönemin sorumlularının vermiş olduğu sözleri takip edememek de bizler için utanç vesilesi. Bugün, 30 yıl sonra sadece unutturmayalım diyorum.Bir insanlık suçu işlenmiştir ve insanlık suçunda zaman aşımı olmaz. Günün birinde nedenleri ve sonuçları net bir biçimde ortaya çıkarılacaktır. Yeni Sivasların olmaması için de toplumun örgütlenmesi gerekiyor. Bu konuda üstümüze düşeni yerine getirirsek belki kendimizi bir parça görevini yapmış sayarız. Ben, Sivas’ı unutmayanlara, unutturmayanlara saygılarımı sunuyorum” dedi.   

Konferansta konuşan bir diğer isimde CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan oldu. Sivas Katliamında bir de hukuk katliamı gerçekleştirildiğini vurgulayan Arslan, “Aslında biz davamızda yüzyıllar boyunca haklıyız, ama güçlü olamadığımız için o haklılıklarımızın kıymeti harbiyesi olmadı. O nedenle de haklılıklarımızı yaşama geçirmek, bu tür katliamların bir daha yaşanmaması ve hesaplarının sorulması için mutlaka güçlü olmak zorundayız. O nedenle de bir an önce ayağa kalkıp, biz buradayız diye haykırmalıyız” şeklide konuştu. 

ALEVİLİK TARİHİNİ ANLATTI

Konuşmaların ardından konferansa geçildi. İlk konuşmayı Doç. Dr. Yalçın Çakmak yaptı. Konuşmasında Alevilik tarihini anlatan Çakmak, Osmanlı döneminde gerçekleşen Kızılbaş katliamlarına değindi. Yakma eyleminin Yavuz Sultan Selim döneminde başladığını ifade eden Çakmak, yaşanan katliamların hesabının sorulmadığını vurguladı.  Hukuk, demokrasi, laiklik bu ülkede oldu mu diye soran Çakmak, “Yaşananlardan ders çıkarılmaz ise biz kriz anlarında benzer acıları yaşayacağız” diye konuştu. 

“HESAP SORMA DERDİNDEN UZAKLAŞTIK, UNUTTURMAMA DERDİNDEYİZ”

Çakmak’ın ardından konuşan Mazlum Çimen, Madımak’ın sadece Alevi ve aydın katliamı olmadığını kaydetti. Madımak Katliamının aynı zamanda çocuk katliamı olduğunun altını çizdi. Sivas Katliamının ilk sloganlarından birinin “Sivas’ın Hesabı Sorulacak” olduğunu vurgulayan Çimen, 6 yıl sonra bu sloganın yerine “Sivas’ı Unutma Unutturma” sloganı atıldığına dikkat çekti. Çimen, “O sloganın enerjisi, hesabı soramayacağız bari unutturmayalıma dönüştü. Biz bugün hesap sorma derdinden uzaklaştık, unutturmama derdindeyiz” dedi.